Halkla ilişkiler sadece işletmeler açısından değil, tüm kurumlar açısından kurum kültürünün yansıması olarak değerlendirildiğinde, sadece bilgilendirmek değil, aynı zamanda yönetime katılmaktır. Tüm iletilerin
itibarla ilişkisinin farkına varıldığında; halkla ilişkiler mesleğinin de yönetim felsefesine katkıda bulunduğu söylenebilmektedir.
Halkla ilişkiler kavramını sadece algı yönetimi olarak değerlendirilmemelidir. Halkla İlişkiler mesleğinin toplumsal bilince katkısı göz önünde bulundurulduğunda, kamu yararını esas alan, mesleki etik kurallara bağlı olan, bireysel
ve sosyal sorumluluklarının bilinciyle davranan, eleştirel düşünebilen, iletişim alanında gelişmelere öncülük edebilecek nitelikli profesyoneller yetiştirmeye amaçlamaktadır.
Tüm dünyada ekonomik, teknolojik, kültürel, siyasal anlamda yaşanan gelişim ve değişim yaşama farklı bir vizyonda bakmak gerektiğini göstermiştir. Hem kurumlar, hem siyasi liderler, hem de bireyler sürekli araştırmak, sorgulamak,
öğrenmek, anlamak, anlatmak ve sonucunda birbiriyle anlaşmak durumundadır. Bu nedenle tüm gruplar günümüz ortamında birbirinden daha çok bilgiyi ve ilgiyi talep eder hale gelmiştir. Halkla İlişkiler ve Tanıtım programı
misyonu gereği tam da bu noktada “Ben de buradayım” demek isteyen tüm kurum, kuruluş veya bireylerin farklılıklarını kamuoyuna duyurmanın en önemli pratiği haline gelmiştir.
Küreselleşme ve çağın tüm dijital gelişmeleri dikkate alındığında Halkla İlişkiler mesleği tüm sektördeki kurumlar tarafından kabul edilmiş ve bu departman profesyonelce yönetilmeye devam etmektedir. Kurumlar kültür,
sanat, spor, sağlık, çevre, kadın sorunları, bölgesel kalkınma, tarihsel ve kültürel değerleri koruma gibi benzeri pek çok konuda kamuoyunu bilinçlendirerek harekete geçirmek için halkla ilişkiler
fonksiyonundan yararlanmaktadır. Tüm bu sosyal amaçların yanında, kurumlar olumlu kurum imajı tesis etmek ve bu imajı güçlendirerek devam ettirmek, ürün/hizmet tanıtımı yapmak, kurumsal bağlılığı arttırmak gibi birçok
amaç için Halkla İlişkiler teori ve uygulamalarına ihtiyaç vardır. Dolayısıyla Doğuş Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü bünyesinde, bu alanda eğitim veren, halkla ilişkiler mesleğinin gelişimi
için çalışmalar üreten akademisyenlerle birlikte, teoriyle pratiği birleştirme çabasında olan ve bu meslekteki uzmanlığı lisansüstü eğitimle pekiştiren bu programın açılması hedeflenmektedir.
Programın Yapısı
Doğuş Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Yüksek Lisans Programı tezli olarak yapılabilmektedir.
Halkla İlişkiler ve Tanıtım tezli yüksek programı toplam yirmi bir krediden az olmamak koşuluyla en az yedi adet ders ve kredisiz bir seminer dersi ve tez çalışmasından oluşur. Ders sayısı ve kredi toplamı enstitü kurulunun kararı ve
senatonun onayı ile arttırılabilir. “Seminer Dersi” ve “Tez Çalışması” kredisiz olup “başarılı” veya “başarısız” olarak değerlendirilir. Tezli yüksek lisans programı bir eğitim-öğretim
yılı 60 AKTS kredisinden az olmamak koşuluyla seminer dersi dâhil en az sekiz ders ve tez çalışması olmak üzere toplam en az 120 AKTS kredisinden oluşur. Öğrenci, en geç danışman atanmasını izleyen dönemden itibaren
her yarıyıl tez dönemi için kayıt yaptırmak zorundadır.
Eğitim Süresi
Yerleşke
Eğitim Dili
Tezli
2 Yıl
Çengelköy
Yerleşkesi
Türkçe
Kayıt Kabul Şartları
Öğrenciler için genel kabul koşulları aşağıda verilmiştir:
Üniversitelerin Sosyal Bilimler alanında 4 yıllık lisans bölümlerinden mezun olmak.
Halkla İlişkiler ve Tanıtım Tezli Yüksek lisans programına başvurabilmek için adayların, lisans diplomasına ve ALES Eşit Ağırlık veya Sözel puan türünden 55 puandan az olmamak üzere ALES puanına sahip olmaları
veya Yükseköğretim Kurulunun kabul ettiği uluslararası sınavlar olan Graduate Record Examination (GRE) ve Graduate Management Admission Test (GMAT) sınavlarından birine ait eşdeğer puana sahip olmaları gerekir. Halkla İlişkiler
ve Tanıtım Tezsiz Yüksek lisans programına öğrenci kabulünde ALES puan şartı aranmaz.